26 Kasım 2013 Salı

1. GELENEKSEL AKIN KİDS ACADEMY ÖĞRETMENLER GÜNÜ PARTİSİ.....

İlk öğretmenler günümüz. O yüzden çok heyecanlıydım...Kreşte de günün anlam ve önemi ile ilgili bilgiler yeterince verilmiş. Günlerdir aklımda ne yapsak o gün diye..Hep birlikte kahvaltı etmek geldi aklıma. Bütün veliler, çocuklar, öğretmenlerimiz...Açık alan bir yerde. tam ben bunları düşünürken Ülgen Hanım (Battal'ın Annesi) aradı.Öğretmenler Günü için yerel bir gazeteye Öğretmenler Günü kutlaması için ilan vermek fikrinden bahsetti. Bende Pazar günü hep beraber kahvaltı yapalım dedim ve fikirlerimizi karşılıklı kabul gördü.

Bu Yerel Gazeteye verdiğimiz ilan.Gazetenin 2. sayfasında çıktı..Öğretmenlerimiz de çok mutlu oldu.Ülgen Hanım, ben ve öğretmenlerimiz bütün velilere ulaşıp Pazar günü kahvaltıyı söyledik.
Pazar sabahı kahvaltıya gideceğimiz zaman Gurur çok heyecanlıydı.Demirkollar Aile Kampını seçtik kahvaltı için, çünkü yeşillikler içinde, önü çimen..Erken gidenlerdendik ama kısa süre içinde herkes toplandı. Önce çocukları doyurup, Emin Hocaları ile birlikte saldık çimene.Emin Hocaları bir tane. Sadece benim oğlum çok seviyor diye düşünüyordum ama gördüm ki tüm çocuklar Emin Hoca hastası. Müthiş bir iletişim, bayıldım, hayran kaldım. Emin Hoca sayesinde bizde bayanlarla rahat rahat kahvaltımızı edip sohbet etme imkanı bulduk.Havanın yazdan kalma bir gün olması bizler için büyük şanstı. Deli gibi koştular Emin Hocaları ile, top oynadılar, kucaklaştılar. 










Esra Öğretmen ve kendi kızı...

Özlem Öğretmen...

Veeeee Emin Hoca...(Çok kıymetli)


O gün Gurur'un ve diğer çocukların öğretmenlerine olan sevgisini ve öğretmenlerinin onlara duyduğu sevgiyi görünce bir kez daha çok doğru bir karar verdiğimi anladım. Umarım yolları açık olur ve hep bizimle olurlar.Gerçekten öğretmenlerimizin hepsi birbirinden değerli...Çok doğru yoldalar....
Seneye inşaallah 2. Geleneksel Partimiz de yine buluşuruz...
    

18 Kasım 2013 Pazartesi

EVCİLİK OYUNU

Çocukluğumu sokakta doyasıya oynayarak geçirdim ben. O yüzden kendimi çok şanslı görürüm. Bildiğimiz bir mahalle ve okul zamanı dışında bütün çocukların sokakta oyun oynarak geçirdiği bir mahalle.Sek sek, ip atlama, yakan top, stop,uzun eşşek, kızlarla oynadığımız evcilik oyunları, birde evden malzeme çalıp yani bildiğimiz çalmak (sanki annelerimize söylesek izin vermeyecekler...yada demek ki vermediler bizde böyle bir yol bulduk) , sokağın en tenha köşesinde ateş yapıp kek yapmak, akşamları ev oturmaları, Fatma Teyze müsaitseniz annemler akşam size oturmaya gelecek, tarif edilemez bir hazdı..Şimdi beton yığınları arasında evlatlarımızın çocukluğu, avm ler arasında sıkıştı.Bizim çocukluğumuzda sıradan bir durum olan dışarda oynamak şimdi etkinlik oldu. Ağaçların arasında gezmek, toprakla, yaprakla, çamurla bütünleşmek aktiviteler arasına girdi.
Soğuk kış günlerinde sokakta oyun oynarken akan sümük ama oyundan kendimizi alamayıp kolumuza desen yapılan sümükler...Şimdi o sümükler mikrop, pislik. Çocuklarımızın burnunda görür görmez çığlık çığlığa, - sakın sürme burnunu bir yere, sakın ağzına sürme deyip hemen paketten selpağımızı çıkarıp dezenfekte ederiz çocuğumuzu, oda yetmez birde elini yıkarız hemen.Biz o sümükleri hep kolumuza sürdük, çoğu zaman dilimizle burnumuzu temizledik, birde çok selpak yaygın değildi, annem bembeyaz yıkar ütüler cebime koyardı her gün mendilimi.3-5 kere sümüğümüzü silince zaten mendil mendillikten çıkardı. Çok mu emanet yaşadık yada biz mi doğruyu yaşadık bilemedim ama eksik büyüyor çocuklarımız.
Çocukluğumuzda 3-5 çocuk biraraya geldiğimizde eğer havada soğuksa dışarıya çıkamıyorsak oynadığımız evcilik oyunu şimdilerde OYUN KURMAK oldu. Çocuklarımıza oyun kurmayı öğretiyoruz. Önceden konu buluyoruz, materyalleri ona göre hazırlıyoruz ve başlıyoruz çocuğumuzla oynamaya.Halbu ki biz çocukkken hiç annelerimiz karışmazdı bu işe..Bizde başladık Gurur'la oyun kurma çalışmalarımıza. En son Şirinler Köyü kurduk.Şirinleri arkadaş yaptık, konuşturduk..Sonra köyü dinazorlar bastı, Şirinlerin köyü tehlikeye girdi. Nasıl kurtulacak Gurur Şirinler dedim. Elindeki oyuncaklara bakarak Anneeeee Shrek var burda.En güçlüsü Shrek der ve Shrek gelir bütün Şirinleri arkası kapalı kamyona doldurur ve götürür.Şirinler kurtulur.




 

15 Kasım 2013 Cuma

KÖY GEZİSİ...

Pazar günü havanın güzel olması ayrı bir keyif katıyor bize.Bu pazar da çok keyifliydi hava...Yine gider bir yerde otururuz derken Tunç köye gidelim dedi. Limon köpeği görürüz..Önce parka uğradık, Gurur biraz oynadı, akülü arabaya bindi. Sonra Tosunbey köyüne doğru yol aldık.Aslında kimse olmaz diye düşünmüştük ama herkes ordaydı. Daha da keyifli oldu bizim için..Gurur elinde çubukla tepe bayır tırmandı dolandı. Mezarlık ziyaretlerimizi yaptık. Bol bol Limonla oynadı..Üzüm topladı.









13 Kasım 2013 Çarşamba

BİRAZ PİŞMANLIK...BİRAZ HÜZÜN....


 Dün akşam Gurur kreşten geldi, tabi babamız gelicek eve ben hemen mutfağa yemek yapma telaşında..Bir yandan Gurur ne yaptın okulda diye soruyorum..Elimde soğan, soğanın etkisiyle gözlerde yaş bende bir telaş..Gurur anne oyun oynayalım mı diyor..Eli soğanlı anne oğlum bak baban gelecek yemek yapayım diyor..Gurur beklentisini karşılayamamış bir şekilde kendi kendine oyun oynuyor.Arada bir oyuna katılmaya çalışıyorum ama salata yapılması gerekiyor falan filan derken bi elimde bıçak, bi elimde domates soğan başlıyorum kendimi yerden yere vurmaya...
Aferin sana Berna sen devam et yemek yapmaya, temizlik yapmaya, Gurur da oynasın kendi başına..Böyle mi söz vermiştin kendine..Hani hiçbirşey önemli değildi, ne yemek ne temizlik, oğlunun sana ihtiyacı olduğu her anda yanında olacaktın. İhtiyacı var işte sana okuldan gelmiş çocuk, seni özlemiş, seninle vakit geçirmek istiyor, özledim seni diyor.Öğrendiklerini paylaşmak istiyor.
Affet beni ne kadar mükemmel olmaya çalışsam da biliyorum ki bende mükemmel bir anne değilim. Ama Anneyim... her zaman her yerde her koşulda, tüm sıfatlarımın önüne geçen,  kendime verilmiş en güzel en anlam...Annelik....
Görüyorum büyüyorsun gözlerimin önünde..Ve ben bu günleri geriye getiremeyeceğim...Artık bir genç delikanlı olup, arkadaşların olduğunda yada yanımızdan ayrılıp kendi hayatını kurduğunda ne kadar bol vaktim olacak yemek yapmak için.Biliyorum işte o zaman çok üzülecem...Keşke aç kalsaydım ama seninle doya doya oynasaydım, saatlerce konuşsaydım, diyeceğim...
Halbuki kayat ne kadar kısa, yıllar ne kadar çabuk geçiyor.ne zaman büyüdü 2 kilo 700 gr lık bebek de benimle sohbet ediyor artık...Gün gelicek saçını okşamak için uzandığımda -yapma anne dur - diyeceksin...
 Saçını dilediğimce okşayıp, her yerini ısırdığım, seninle çocuk gibi oynadığım günler çok geride kalacak....
Büyüyeceksin ve beni de büyüteceksin....
Beraber büyüyelimmm.....Daha çok Şirinler Köyü yapalım...Tuvalet kağıdı rulolarımızı daha çok biriktirelim, yarış arabalarını daha çok yarıştıralım...Araba yarışı yaptığımız duvar iyice perişan oldu artık, boyası döküldü, çimentosu görünüyor (hiç önemli değil isterse yıkılsın, araba yarışına devam)...

 

      

8 Kasım 2013 Cuma

AKIN KİDS ACADEMY GÜNLÜĞÜ


Akın Kids Academy çocuklar ile birlikte yapmış oldukları aktivitelerin ve etkinliklerin resimlerini gün içerisinde Facebook ortamında paylaşıyorlar..Bu benimde eminim diğer velilerin de çok hoşuna gidiyordur. Çünkü şahsen ben çok merak ediyorum..Neler yaptığını, aktivite yaparken, yemek yerken yüz ifadesini..Çünkü çocuğun yüz ifadesi ve mimikleri mutlu mu mutsuz mu olduğunu belli ediyor.Bizim oğlan mutlu onu biliyorum. Çünkü hiçbir resminde huzursuz ve mutsuz bir yüz ifadesi görmedim. Bende yapılan etkinlikleri okulun paylaştığı kadarı ile paylaşıp, hemde oğluma anı olarak kalsın, neler yaptığını bilsin istiyorum. Bugün paylaşacağım etkinlikler şimdiye kadar yapılanlardan karışık olacak ama bundan sonra inşaallah haftalık olarak paylaşmak düşüncesindeyim.



 Büyüteçle yaprak incelenmesi ve boya çalışmaları....




Havasız ortamda ateş yanmaz ...

Oy kullanıp başkan seçiyorlar...


Patates Baskı Boyama....

Satranç Dersi...

Sağlıklı ve sağlıksız yiyecekler...


Ekmek yapımı..Akşam eve gelirken mis kokulu sıcacık ekmeklerimiz de geldi..

10 Kasım Ata'yı Anma...
Okulda yapılan ve eve gelen aşure..