23 Ekim 2012 Salı

YAŞASIN CÜMLE KURUYORUZ ARTIK....

Çok keyifliyiz son bir haftadır..Eşim ve ben Gurur'un söylediği cümlelere ve kelimelere şaşırarak geçiriyoruz günlerimizi...Gurur çok erken konuşmadı. hatta son bir iki haftaya kadar söylediği kelimeler hep bildiğimiz kelimelerdi.En fazla iki kelimeyi yanyana getirirdi ve ben ilk zamanlar epey bir telaşlanmıştım.Sonraları izlenimlerim ve araştırmalarım sonucu oğlumun erken konuşmayacağına karar verdim ve hiç zorlamadım. cevap vermeyeceğini yada veremeyeceğini bildiğim halde sürekli sohbet ettik oğlumla...
Ama bir haftadır sohbet ediyoruz oğlumla.. nasıl şaşırıyorum söylediği kelimelere hemen eşimi arayıp bana Gurur "korsan" dedi. mesela bir marketin oyun salonuna götürdüm "küçük çocuk var girmem " dedi. Nasıl şaşkın şaşkın bakıyorum nasıl şaşırıyorum anlatamammm. Konuşuyor artık benim oğlummm...Sohbet ederken cevap veriyor bana. Çok keyifliiiii :))))
Bu hafta sonunu da güzel geçirdik bol bol gezdik fakat şunu farkettim benim oğlum denizi ve deniz ekipmanlarını çok seviyor. Babasına benzemiş deniz aşığı bir babası var. Tabi bunda 3 tarafı denizlerle çevrili bir ilde yaşamış olmanın verdiği güzellik te var.





Pazar günü tekneye bindiler babasıyla..Nasıl mutlular.Gurur'u bıraksak saatlerce çıkmaz o tekneden, sağını solunu kurcalar, ne var ne yok herşeye bakar...Biz ailecek denizi çok seviyoruz ve çok şanslıyız ki böyle güzel bir ilde yaşıyoruz. Kıyıdan adım atıyoruz ve tekneye biniyoruz kimin olduğu hiç önemli değil, kimse birşey demez. Binersin oturursun bakarsın çocuğunu oynatırsın..İnşallah oğlum büyüdüğünde bu güzel şehir değerlerinden birşey kaybetmez....Sevgiyleeee.....

BAYRAM GELDİ HOŞ GELDİİİİ....

Bayram öncesi son iş günü. 6 günlük bayram tatilimiz yarın itibari ile başlıyor.Aslında hiçbir planımız yoktu hava güzel olursa oğlumla Sinop'un tadını çıkarmayı planlıyordum ama son anda değiştirdik. Fakat yinede çoğunlukla Sinopdayız. Pazar günü oğlumu ilk defa kendi köyüme teyzesinin mezarını ziyarete götürecem. o yüzden ayrı bir heyecan taşıyorum. Ama tabiy ki buruk bir heyecan. Sonrası Ünye'de bir yemek ziyefeti.Samsun ve evimize dönüş.Yorucu ama hava da güzel olursa güzel bir yolculuk olacak diye düşünüyorum.
Oğlumun bayramlıklarını aldık.Gurur'un söylemiyle cicileri..Artık aldığımız herşeye tepki veriyor. Beğeniyor yada beğenmiyor..Bazen binbir hevesle aldığım ve eve götürene kadar çok güzel diye kırk kişiye gösterdiğim kıyafeti bakıp pis deyip kenara koyuveriyor.Başlıyor ikna çabalarım oğlum bak çok güzel sana çok yakıştı falan ama nafile. Pis oldu bi kere Gurur için.Değişmez...:)))) Ama şükür ki bayramlıklarını beğendiiii...)))

17 Ekim 2012 Çarşamba

KEYİFLİ PAZAR...


TARİH :14 Ekim 2012

YER: SİNOP/OSMANİYE/TOSUNBEY  KÖYÜ

Baban bugün köye gidelim mi dediğinde işin açıkçası pek de cazip gelmemişti. Sıkıcı olur diye düşündüm ama yanlış düşünmüşüm. Çok güzel bir yolu olan bu köyde çok eğlendin bebeğim. Önce yolda giderken babanla ağaçtan elma topladın ama yine tüm çabalarımıza rağmen küçücük bile ısırmadın.Köye vardığımızda ise gelmenin senin için çok güzel bir fikir olduğunu anladım. Tek katlı bir köy evi..Çitle çevrilmiş kocaman bir bahçe..bahçede evin iki köpeğinin evleri.. evin balkonunda iki tane kedi...hemen çitlerin yanında inekler.mis gibi bir sonbaharbahar havası ve saldık seni bahçeye.

O kadar mutlu oldun ki hayvanları bu kadar sevmene bayılıyorum..Hiçbir arkadaşınla oynarken bu kadar mutlu olduğunu görmedim. Koşturdun durdun köpeklerle. Bu arada köpeklerden birinin adı Limon, diğerinin adı HAYDUT. Sen en çok LİMON' u sevdin.

Limonda seni çok sevdi..Epey bi koşturdunuz..Büyük bir hevesle eline ye diye verdiğim bir paket çubuk krakeri Limonla, Hayduta yedirdin, kedilere hiç rahat vermedin.... yattın yuvarlandın çimlerde ve YÜZÜMÜZDE KOCAMAN BİR GÜLÜMSEMEYLE AYRILDIK.... 






BAL OĞLUMMM...


Bal oğlummmm ben sana hep bal bal bal derim sende bana annemmmm der sarılırsın.Birde bunu yaramazlık yapıp beni kızdırdığında yaparsın yani bilirsin haylazlık yaptığı tabi bende hemen yelkenler foraaa...

Ben sana bu bloğu hazırlamakta çok geç kaldım ve kendime kızıyorum.fakat doğum gününe 2 ay kala bu aradaki zamanı sana özet geçicem.

07 Mayıs 2009 günlerden perşembe ve kendim işyerinde yaptığım testle sana hamile kaldığımı öğrendim.beni bir görsen elim ayağım dolandı, yüzüm kızardı..tabi hemen babana telefonn büyük haberr..BEN HAMİLEYİMMM HAYATIM..karşı taraf biran duraksadı ne diyeceğini bilemedi.hemen hastaneye gittik emin olmak için.O kadar heyecanlıyız ki sonuçlar hemen çıksın diye hastaneden arkadaşlarımızla görüştük sağolsunlar heyecanımızı anlamış olacaklar ki kırmadılar bizi ve güzel haberi teyid ettiler. baban o kadar heyecanlanmış ki düşün hastane dönüşü radara girdi ve ceza yedik fakat hiç umursamadık. Nitekim biz 4. aya kadar Samsun Ana Klinikteki Mükerrem Beyin kontrolünde hiç sorun yaşamadan geçirdik. 4 yada 5 aylık hamileyim yani senin cinsiyetinin belli olacağı zamanlar Samsun Ana Klinikteki 4 boyutlu ultrasondan yani Ercan Bey den randevu alamadık çok doluydu Medical Park hastanesinden sadece ultrason için randevu aldık.adını bile hatırlamak istemediğim bir doktor yatırdı beni ben kız yada erkek diye birşey diyecek diye beklerken sol ayağını göremediğini söyledi.öylece kaldım nasıl yani dedim.Çok bilmiş doktor hala sol ayağını göremiyorum dedi ve peşinden Ali geliyor dedi. ben tabi o anda Ali falan hiçbirşey duymuyorum. kalktım ordan ve hemen Ana Kliniğe Ercan Beye gitmeliyiz dedim. Baban Ercan Beye durumu anlatarak randevu aldı ama aradaki 2 saat zaman bende geçmedi.salya sümük ağlıyorum deli gibi. Nitekim Ercan Bey bana tüm uzuvlarını tek tek gösterdi ve rahatladım.Seninle başka bir sorun yaşamadan 38 haftayı tamamladık ve doktorumun tavsiyesi ile epidural sezeryan.

23 Aralık 2009 günlerden Çarşamba.Büyük gün..Sabah evden aile büyüklerimizle beraber evden çıktık önce Seyid Bilal Türbesi, dualarımızı ettik, düştük hastane yoluna..Doğuma girerken hiç heyecanlanmadım dersem yalan olur tabiyki ama seni kucağıma almak beni daha çok heyecanlandıryordu...  Saat 12:04 ve doktorum seni karnımdan alarak yüzünü yanağıma değdirdi.O an dünya durdu, kelimeler kifayetsiz, herşey yalan tek gerçek sen. seni aldılar götürdüler kontrollerin için...ben odama geldiğimde sen yoktun ama getirecekler dediler..seni küveze koymuşlar hiç haberim yok..Baban deli gibi ortalıkta dolanıyor ama bi sorun yok diyor bense babana sonsuz güveniyorum..fakat herkez babanın ordaki halini söyledi.çökmüş, bitap, üzgünn öylece seni beklemiş kapının önünde...3 saat sonra geldin ve güller açtı odamızda, ruhumuzda, evimizde...

İlk 40 günümüz biraz kalabalıkla geçti ama 40 günün sonunda seninle huzura erdik başbaşa kaldık.6. ayında senin Gül annene teslim ettim ağlayarak ve işe başladım...

1 yaşını bitirmiştin ve sol kaburga kemiğinin altında bir kemik çıkıntısı farkettim ama önemsemedim.çünkü genel halinde bir sıkıntı yoktu...fakat aradan 3-4 ay geçti o kemik çıkıntısı geçmedi bende bi kontrol etsinler diye seni Sinop devlet Hastanesinde Alper adında bir çocuk doktoruna götürdüm.seni muayene etti baktı falan ortopediye yolladı.Ortopedici baktı kan tahlili istedi.Bizde tekrar çocuk doktoruna geçtik tahlil istediğini söylemek için, ve söylediğimde neden şüphelendiniz diye sordum bana gayet rahat bir şekilde bu yaştaki çocuklarda kemik tümörü olur ve çok hızlı yayılır dedi onun için kan tahlilini yaptırın dedi. o kadar rahattı ki o anda yüzüne tokat atmak istedim. bunun söyleniş şekli bu olmamalıydı yada tahlilden sonra bunu söylemeliydi hala nefret ediyorum o adamdan. ağlayarak o tahlilleri yaptırdı, yüzüne bakamadım ve tahliller çıkana kadar da doktoru göndermedim.ve nitekim uğraşlarımız sonucu tahlilerini aldık o nemrut doktora gösterdik, kalbim çıkacaktı yerinden birşeyin olmadığını söyledi, bol bol güneş görsün, büyüdükçe geçer dedi. ben zaten doktoru ağlayarak dinledim babanda pür dikkat dinledi.doktorun kapısından şükrederek çıktık sarıldık birbirimizee, seni aldık ve evimize geldik.

Evimin neşesi,  burnunun altındaki o kesik izide odamızın ortasında bulunan sehpanın kenarı..doktor yapıştırdı ama senin hareketliliğin orayı yapışık tutmadı oğlumm. zaten ondan sonra evin bütün düzenini sana göre yaptık, tehlike oluşturacak herşeyi kaldırdık ortadan..

Şimdilerde beni çiğnememe konusu dışında hiç üzmüyorsun fakat çok hareketli ve sürekli oyun isteyen bir çocuksun.senin için oyunlar öğreniyorum, telefonuma senin için eğitici oyunlar yüklüyorummm,sana öğretmek için şarkılar öğreniyorum ve SENİ ÇOK SEVİYORUMMMM......