17 Haziran 2013 Pazartesi

ANKARA

Geçen seneki İstanbul ziyaretimizden sonra bu sene Ankara'ya gitmeye karar vermiştik. Yine alışveriş, gezelim görelim amacı ile. Ama en büyük amaç değişiklik. 4 Haziran 2013 Salı günü sabaha karşı yola çıkmaya karar vermiştik. Yani Çarşamba öğlen 14:00 gibi Ankara'da olmayı planladık.Salı akşamı Gurur uyuduktan sonra Tunç la valizi hazırladık, evi toparladık, ben duş aldım saat 10:30 du ve Tunç hadi çıkalım mı yola dedi. Valla iyi fikirdi sabaha orda olacaktık biraz dinlenip günü değerlendirebilirdik. Eşyalarımızı arabaya yerleştirdik, hazırlıklarımızı yaptık, kahvelerimizi içtik ve mışıl mışıl uyuyan oğlumuzu arabaya yatırdık. tabi uyandı yatırınca ama çok heyecanlıydı bizimle yolculuk yapmaya bayılıyor. Sinop il sınırından çıkarken tekrar uykuya dalan oğlum, Ankara il sınırlarına girdiğimizde çok keyifli bir şekilde gözlerini açtı.
Gözlerini açtığında Ankaraya geldiğimizi söyledim, şimdi arkadaşımızın evine gideceğiz, kahvaltı yapıp gezicez dedim. O güzel gözleriyle o kadar şaşkın şaşkın bakıyordu ki etrafına hayranlıkla onu izledim.
4 günlük Ankara gezimiz için planlarımızı yapmıştık. Tabiyki öncelik Gurur içindi. Alışveriş Merkezi gezme meraklısı kocamı oralardan çıkarabildiğimiz sürece Sincan Harikalar Diyarına gittik. Gurur İl defa Luna Park gördü. Hep TV de izliyordu. Atlı Karıncaya bindi, çarpışan arabalara bindik, Aygül ve Tunç korkunç havalara uçan birşeye bindiler ve pert olmuş bir vaziyette indiler. Kötü tarafı öyle bir yağmur başladı ki Masal Adasına oğlumu götüremeden geri dönmek zorunda kaldık.



Tabiy ki Ankara'ya gidipte oğlumu Anıtkabire götürmeden olmazdı.Çoşkuyla, gururla, sevinçle ve özlemle gezdirdik, gezdik Anıtkabiri. Çok şaşırdı Gurur, hele ki askerler, korkudan 3 metre yanlarına yaklaşamadı.Savaş canlandırmalarının olduğu bölüm en keyifli gezdiğimiz kısımdı. Ankaraya gidipte oğluma Anıtkabiri gezdirmenin haklı gururuyla ayrıldık oradan.
Bir durağımızda Atatürk Orman Çiftliği Hayvanat Bahçesi.Balıklar, kuşlar, maymunlar, develer ve daha birçok hayvan. Keyifle gezdi Gurur, merakla baktı hepsine (balıklardan korktu.)








Gurur'un en keyif aldığı yerlerden biri de 365 AVM isimli bir alışveriş merkeziydi. Üst katında kocaman bir çocuk eğlence merkezi vardı ve üst katı komple dolaşan bir tren. Bayıldı tabi biricik oğlum, oyunları ve oyuncakları görünce çıldırdı. Hiç kısıtlama koymadan ne istiyorsa oynadı, ne yapmak istiyorsa onu yaptı.


 
 
 
Böyle dolu dolu 4 gün geçirdik. Cumartesi akşamı saat 20:00 gibi tekrar Sinop'a doğru yola çıktık. Yol boyunca yine uyudu bebeğim. Yapıcam dediğim çoğu şeyi yapamadan ama aklımda olmayan birçok şeyi yaparak ve tam bir alışveriş deliliği ile evimize döndük. Ama en çok üzüldüğüm de Nazlı Günler bloğunun sahibi sevgili Ferda'yı ve güzel kızı Naz'ı göremedik. Bir kahve içmek için sözleşmiştik fakat olmadı. Nurturia Annelerinden Sevgili Balköpüğü Esra ve kızı Ela. Hacettepe Ünv.Onkoloji bölümünde tedavi görüyordu Sevgili Ela. Çok görmek istedim ama olmadı. Nasip değilmiş.Kalbim dualarım Ela ve onun gibi şifa bekleyen herkes için.
Gece 01:30 gibi evdeydik, güzel oğlum tekrar uykusuna devam etti. Ve bir Ankara maceramız böyle sona ermiş oldu.