30 Ekim 2013 Çarşamba

BOL OKSİJEN TEMİZ HAVA..

Ne güzel bir gündü 29 Ekim günü. Havanın güzelliği mi yansıdı, çocukların sere serpe güzel güzel oynamaları, yeşilin gönlümüze verdiği huzur mu bilemedim ama çok güzel bir gün geçirdik. Cumhuriyet Bayramı töreninden sonra tüm antrenörlerimiz ve işe yeni başlayan arkadaşlarımızla kahvaltı etmeye gittik. Demirkollar Kampı..Akliman tarafında denize sıfır, yeşillik içinde kahvaltı ve yemek salonu. Kahvaltımızı güzelce yaptıktan sonra Alyanın ve İncinin anneleri Özlem ve Esen geldiler çocuklarla..Bizler türk kahvemizi söyledik güzel güzel yudumladık. Çocuklarda alabildiğince düşe kalka oynadılar.




Saat 3 gibi kalktık çocuklar da iyice yoruldular..Arabalarımıza bindik evlere doğru yola çıkarken, yakınlarda sevdiğimiz bir abimizin yazlığı vardı. tekrar bir U dönüşü ve çay içmeye...Orası da alabildiğine yeşillik çocuklar koştu oynadı yaprak topladılar...
Karanlık basmıştı artık eve geldiğimizde misler gibi banyomuzu yaptık..Gurur sadece babası ile banyo yapmak istediği için, benimle banyo yapmak konusunda zor ikna oldu. Artık en son babaya söylememe kararı alarak banyomuzu yaptık, yemeğimizi yedik biraz dinlendi ve akşam saat 8 olduğunda nasıl uyuduğunu bilemedi kuzum....en kötü günlerimiz böyle olsun inşaallah.... 



CUMHURİYETİMİZİN 90. YAŞINI KUTLADIK....

Gurur doğduğundan beri Milli Bayramlarımız ve dini bayramlarımız önemlidir bizim için. Gerektiği gibi kutlamak isteriz. Babamız bir gece önceden bayraklarımızı getirdi. Zaten Gurur kreşten Cumhuriyet Bayramı ile ilgili son derece donanımlı geldi. Eve gelir gelmez başladı anlatmaya....
Gurur: Anneeee Atatürk öldü biliyomusun....(son derece şaşırarak)
Ben  : Evet oğlum Atatürk öldü. ve bize ülkemizi armağan etti. Biz Atatürk sayesinde seninle rahat rahat gezebiliyoruz, istediklerimizi alıyoruz v.s.
Gurur : Anne annesi Zübeyde Hanım. Hiç istememiş asker olmasını ama Atatürk olmuş..
           Anneeee Samsuna gelmiş biliyomusun..Kocaman gemisiyle...
 Böyle güzel güzel anlatırken dikkatimiz dağılıyor.
Öğrenilmiş bir Atatürk şarkımız da var...

29 Ekim sabahı kalkar kalkmaz başladı Cumhuriyet çoşkumuz...Kahvaltımızı ettik, üstümüzü giydik ve pırıl pırıl parlayan güneş eşliğinde gittik bayram yerine. Törenin yapıldığı yer deniz kenarı..Gezi tekneleri etrafta..Bayraklarımızı elimizde sallayıp, kalabalığı incelerken bize sürpriz yapıp babamız geldi. Tören başlamadan deniz kenarında duran teknenin  üstüne çıktık sandalyelerimize oturduk. Mis gibi bir hava vardı..


   Fotoğraf



Bu sene ki Cumhuriyet Bayramımızı da çoşkuyla, sevgiyle, övünçle kutladık ailecek. Bayram sonrası tekneyle bir deniz turu ve hemennn kahvaltı organizasyonumuza doğru yola çıktık......

28 Ekim 2013 Pazartesi

TURŞUCU GELDİ HANIMMM....

Bayramdan sonra havaların açması ile birlikte evdeki faaliyetlerimize ara verip her boşlukta soluğu dışarıda aldık. Parka gittik, çimenlerde yattık yuvarlandık, deniz kenarında bol oksijenli saatler geçirdik. Aslında sırada bekleyen bir sürü aktivite olmasına rağmen ağırdan alıyorum. Tabi bunda Gurur'un kreşe gitmesinin ve orada yaptıkları birbirinden güzel aktivitelerin rolü var. Biz evde daha çok futbol, karate tarzı hareketli oyunlar oynamayı tercih ediyoruz. Kreşte yaptıkları aktiviteler çok hoşuma gidiyor. Kreşini değiştirip Akın Kids Academy'e verirken çok umutluydum ve gerçekten umutlarımı boşa çıkarmadılar.Tamamen çocuk odaklı bir eğitim anlayışı..Bir kalite var belli. Çok hoşuma giden çalışmalardan biri kreşte turşu kurmayı öğrenip, okulun kurdukları turşuları bizlere göndermeleriydi. daha sonra turşu olunca ev ödevimizdi. Konuştuk turşu üzerine, nelerden yapılır nasıl yapılır.
Ben bunu Gurur' a zihin haritası yoluyla anlatmayı tercih ettim. Zihin haritası çok sevdiğim bir çalışma, çocuklar içinde daha anlaşılır bir çalışma...

Şimdiye kadar favori çalışmalar arasında büyüteçle yaprak incelemeleri, birde salyangozları var besleyip bakıyorlar, geçenlerde kreşin paylaştığı resimlerin arasında BoBo diye salyangozun yavrusu var. Gerçekten olma mı, sonradan olma mı bilmiyorum. Fakat bildiğim bir gerçek var ki, sadece Gurur değil, bütün çocuklar çok keyifli...




Dün uzun zamandan sonra havanın güzel olmasından da kaynaklı piknik yapmaya gittik. Arkadaşımız İlknur ve oğlu Cem ve bizim çekirdek aile. Hamsi ızgara menümüz. Gurur'un yemek olayı ile hiç ilgisi yoktu ama elinde çubuk, ayağında top gezindi durdu...Çok seviyor doğayı yeşili, çimeni doya doya oynadı.. Bizde arkadaşımla resim çekindik ama oğlumu hiç çekmemişim...


 

BAY KEMİK...

Son zamanlarda en beğendiğimiz, en keyifle oynadığımız aktivite. Bay kemik. Bilim Çocuk dergisinin aylık aktivitesiydi. Çocuklarımıza vücudumuzu ve kemiklerimizi öğretmek için keyifli bir oyuncak oldu. iskelet sistemimizin parçalarını vermişti. yapıştırdık diktik ve ortaya Bay Kemik çıktı.



Meraklı Minik Dergimizin Ekim ayı eşlendirme kartları her ay vazgeçilmezlerimiz. Çok faydalı ve çok eğitici buluyorum Meraklı Minik Dergisinin kartlarını. Dergi zaten başlı başına eğitici ve öğreteci bir dergi. Artık bizde öyle bir alışkanlık oldu ki her ay aldığımız dergi bir ay ortalarda duruyor.Gurur nerdeyse dergiyi ezberliyor ay boyunca. Bazen aklına geliyor trenli dergimi veya dinazorlu dergimi ver diyor. Meraklı Minik bizim uzun süre vazgeçilmezimiz olacak belli. 





Birde nurturia annelerinden oyuncak annesinden aldığımız Araba Yolu. Gurur bu araba yoluna bayıldı diyebilirim. Ama kurmaya üşeniyor her zaman kurmak ve toplamak kısmı bana kalıyor ama geri kalan zamanda keyiflice oynuyor..

YİNE Mİ BURUN AKINTISI.....

Gurur'u en son Samsun 19 Mayıs Ünv. Çocuk Alerji Bölümüne (Prof.Dr. Recep SANCAK)  doktor kontrolüne götüreli nerdeyse 2 hafta olmasına rağmen yine 2-3 gündür koyu yeşil kıvamlı burun akıntısı aynı zamanda burun tıkanıklığı baş göstermeye başladı. Yine boğaz kurumaları, zor nefes alma, iştahsızlık falan filan. 2013 nisan ayında başlayan yeşil koyu kıvamlı sümük ilaç kullanmadığımız zaman hep devam etti, ilaç kullanınca geçti. Doktor kontrolümüzde sinüzit ve geniz eti ne baktırdık. Sinüzit çıkmadı ama geniz eti çok büyük çıktı. Recep Hoca geniz etinin alınması gerektiğini söyledi. Fakat yeni ilaçlara başlayalım Ocak ayına kadar bekleyelim dedi ki ben çok umutluydum düzelecek diye. 2 hafta sonra ilaç kullanmamıza rağmen yine başladı şikayetler. Ve bize tekrar Samsun yolları gözüktü. Bu sefer başka bir kulak burun boğazcıya da götürüp fikrini alıp, eğer geniz etini aldırmak çözümse ameliyat olacak Gurur gibi görünüyor. Çünkü bitmek nedir bilmeyen geniz akıntısı ve ben artık düşünüyorum ki Gurur bunu hastalık olarak görmüyor, normali böyle zannediyor çocuk çünkü doğduğundan beri geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı yaşıyor. Belki o yüzden günlük hayatına normal devam ediyor. Fakat yine de sıkıntıda..Benimle birlikte evde olduğu zaman sık sık temizleyip, sümkürtüp burnunu açık tutmaya özen gösteriyorum ama kreşte tabi böyle olmuyor ister istemez.Ve eve geldiğinde iyice sinüsleri tıkanmış, burnu dolmuş oluyor. hemen serum fizyoljik ile açıp otribebe ile çektiriyorum.Cold Mix damlatıyorum yakasına biraz rahatlamış oluyor. Ama 1-2 saat sonra tekrar tıkanmaya başlıyor tabi.  Nitekim burun tıkanıklığından ve koyu yeşil akıntıdan dolayı biraz sıkıntılı günler geçiriyoruz ama bu sefer kontrolümüzde inşaallah doktor bey bir çözüm yolu söyleyecek.
Birde uyguladığımız bitkisel çözümlerimiz var. iyi geldiğine inandığım. Sadece bitkisel yolları tercih etmiyorum.doktor kontrolü ile birlikte tedbir almak daha içimi rahatlatıyor.1 yaşından beri sabahları aç karnına 1 tatlı kaşığı keçi boynuzu pekmezi. diğer pekmezlerden de veriyorum ama kahvaltıda portakal suyu ile vermeyi tercih ediyorum. kışları akşam yatmadan önce bal-zencefil-limon karışımı.Grip olamaya başladığını anladığım andan itibaren Umca  damla.her kış bir şişe İmmuzinc yada bağışıklık güçlendirici bir şurup. Sebze meyva ağırlıklı bir beslenme ama yaşı büyüdükçe sebze yedirmek daha da zorlaşıyor.Dışarıdan paketli ürünlerden fazla yedirmemeye çalışıyorum. haftada 2-3 kere Kinder çikolata. Çok çok nadir bisküvi (eline bir yerden geçtiyse)....Şimdi heyecanla doktora gidip bir yol izleyeceğimizi merak ediyorum...

21 Ekim 2013 Pazartesi

BAYRAM TATİLİ ..

Kurban Bayramı tatili dokuz gün. Tabiy ki benim gibi çalışan anneler için çığlıklar atacak bir durum. Geçen bayram tatili sıkıntı, karmaşık düşüncelerle geçmişti. Bu bayram için hayallerim büyüktü.Aslında ameliyat sonrası hayallerim büyüktü.Artık hiçbirşeyi kafama takmayacaktım. Sağlık konusunda vesvese yapmayacaktım. Daha sağlıklı beslenmeye dikkat edecektim. Bitkisel kürler uygulayacaktım.En önemli bendim ve ben iyi olursam çocuğumu büyütebilirdim. Daha çok gezip, daha çok para harcayacaktım falan falan falan...
Tabi ameliyat bitti, acıları geçti yine eski kendim oldum ben. Kimseyi üzmemek adına kendimi üzmeye, çocuğum ve eşim odaklı olmaya devam ettim. Ediyorum. (kişisel eleştiri)
Bayramın ilk günü evdeki bayramlaşma faslından sonra değişiklik yaptık, iki tane koskoca insan kavga faslı yaptık. Bayram bayram oğlumu üzdük ilk defa bu kadar yüksek sesli bir kavgaya tanık oldu. Ders oldu inşaallah bize olmayacak bi daha...
Kayınvalideme ve birkaç büyüğe gittik. Daha sonrası ailecek gezmece. Allahtan hava güzeldi..Gurur benimle ve babasıyla gezmenin keyfini çıkardı.  Bol bol parka gittik, yemek yedik..
Bayram başlamadan Pazar günü mis gibi bir hava vardı. Yelken Kulübüne gittik Gurur la. Yelken yarışları vardı bizde kum-deniz-güneş üçleminde oynarız diye düşündük. İyiki de düşünmüşüz. Gurur akşama kadar oynadı.Ayakkabılarını ve çoraplarını çıkarttık. Ayaklarını denize soktu.Kumlarda oynadı. Sanki yaz günü gibiydi...





  Birde bayram kıyafetlerimize değinmeden geçemicem. Samsuna gittiğimizde H&M den fıstık yeşili pantolon almıştım. Üzerine beyaz gömlekle giydi. Çok yakışıklı oldu bitanem...
Tatilin sonuna doğru geldiğimizde Gurur anlamaya başladı ve hep aynı soru. Anne tatil var mı?
Bende az kaldı oğlum dediğimde. --Anneeeee az kalmasın...daha çok olsun.....))))))))


9 Ekim 2013 Çarşamba

YAPMAYA ÇALIŞTIKLARIMIZ...



Son günlerde en fazla çizgi ve noktaların üstünden gitme çalışmaları yapıyoruz. Yine dikkat dağınıklığımız var tabiy ki ama geçen seneye oranla bir nebze daha iyiyiz. Çizgi çalışmalarını ve nokta birleştirme çalışmalarını seviyoruz daha da bir keyifle yapıyoruz.



Üst üste gelen iki ameliyat, toparlanma süreci derken oğlumla aktivitelerimize bir süre ara vermek zorunda kaldık.Meraklı Minik Dergisinin ve Bardabas Kutumuzun aktiviteleri imdadımıza yetişti. Dinazor şapkası yaptık, çok da güzel oldu.Evde büyük bir ayımız var, onun başına kondurduk.

 Ve buda keyifle yaptığımız Tren Garı maketi. Meraklı Minik Dergisinden çok orjinal bir maket..Zevkle yaptık..

YENİ OKULUMUZ AKIN KİDS ACADEMY...

 Ameliyatımdan sonraki bir aylık süreçte Gurur la evdeydik..1-2 kere hastalandı ateşi çıktı, 1 kere antibiyotik kullanmak zorunda kaldık derken benim raporun bitmesine yakın İlimizde ingilizce eğitim veren yeni ir kreşin açıldığını duydum. Hemen Gurur'la bakmaya gittik. Genelde İlimizde diğer özel okullarda Lise mezunu eğitimciler varken, bu okulda herkesin üniversite mezunu ve profesyonel olması çok hoşuma gitti. Genç ama ne yaptığını bilen bir ekip vardı karşımda. Akşam evde babasıyla da gerekli konuşmaları yaptıktan sonra Gurur'un okulunu değiştirmeye karar verdik. Gurur da beğenmişti okulu. Ben işe başladım ve Gurur okula başladı. Çok şükür çok sevdi Gurur okulunu.İngilizce eğitim vereceklerini söylediklerinde çok umutlu değildim ama Gurur eve gelip, red-blue gibi renkleri söylemeye başlayınca gerçekten şaşırdım.
Evet Gurur İngilizce öğreniyordu artık red (kırmızı)- blue (mavi) bildiği kelimeler. Mavi birşey gördüğünde It is Blue diyor. İlk öğrendiği kelime Sky is blue.
Ben bu kadar çabuk öğreneceğini düşünmemiştim aslında ama bu gidişten oldukça memnunum.