17 Ocak 2013 Perşembe

ANNE OLMAK....(1)

Yazıya başlamadan önce İSTİSNALAR KAİDEYİ BOZMAZ diyerek bir ön açıklama yapma gereği duyuyorum.Birde anlattıklarım tamami  kendi hayatım kendi çevrem ve kendi arkadaşlarımın yaşadıklarından esinlenerek yazılmıştır. Bu yazı bölümler halinde devam edecektir.

 Bu yazıyı yazmak için ne kadar çok düşündüm. Ne kadar derin bir konu, neler yazılmış bu zamana kadar ve yıllar boyu daha neler yazılır, yaşanır, öğrenilir, öğretilir.
Her genç kızın rüyasıdır anne olmak.Genç kızken sevdiğimizle evlenip çocuğumuz olsundu tüm hayallerimiz. Ne kadar kolay söylemişiz anne olmak isteğimizi, ne kadar kolay bakmışız anneliğe..Ama o zaman sevdiğimizle sevgimizin ürününden başka bişey değildi evlat. Annelerimizin derdi biz, bizim derdimiz sevgililerimiz ve hayallerimiz. O zamanlar nerden bilebilirdik deli gibi sevdiğimiz adam gün gelecek baba olacak ve canımızın parçası çocuğumuza bağırmayı geçtim kaşını kaldıracak ve o adam için deli gibi çarpan yürek ne hallere gelecek.Üzülecek,kızacak, elinden gelse gözünü patlatacak...))))  Sonra uğruna öleceğimizi düşündüğümüz o adamlar ikinci plana atılacak evlatlarımız başımızın tacı olacak.
İlk anne kavramımız annelerimiz.Hala kulağımda çınlar annemim bana en sık kullandığı laf..
-Anne olunca anlayacaksın beni kızım..
Evet Anne olunca anladım ben seni Anne.Çok kızgınım kendime neden seni anlamak için anne olmayı beklemişim. Ama anlayamazmışım ki seni, bu duyguyu tatmadan.
Çilekeş diye bir tabir var ya işte öyle benim Annemde. Dikiş öğretirdi mahallenin kızlarına. Hatırlarım o günleri. her sabah eve bir sürü kız gelirdi  makinaların başına oturur kıkır kıkır akşama kadar bi yandan dikiş diker bi yandan gülüp oynarlardı. güzel günlerdi.İlkokuldayım bir kardeşim daha oldu. Ailecek ne kadar mutluyduk o zamanlar.Hele ki ben.Bütün arkadaşlarımın kardeşleri vardı çok istiyordum kardeşim olmasını hep arkadaşlarımın kardeşlerini sevmeye kaçardım, sevdirmezlerdi kıskanırlardı ağlaya ağlaya eve gelirdim. Evimizin neşesi bine katlandı.Çok sevdik ailemize gelen güzeller güzeli kız çocuğunu.
Ne zaman ki o lanet hastalıkla tanıştık, evimizin bütün büyüsü, güzelliği gitti bizim için. 3.5 yaşındaki güzeller güzeli elimizi sürmeye kıyamadığımız annemin biricik kızı, benim yıllardır kardeş özlemi ile beklediğim kardeşim Kanser oldu.Kan Kanseri dedi doktor, biran önce tedaviye başlanması gerek dedi.Küçüğüm o zamanlar bilmiyorum Kanser ne demek. Ama Annem çok ağlıyor, o dağ gibi 1.90 lık babam yıkıldı, çöktü, küçücük kaldı, anladım ki kötü birşey.Biz artık o günden sonra hiç doğrulamadık hep yıkık kaldık.  7 sene mücadele verdik ailecek, ailecek diyorum ama en çok mücadeleyi biricik kardeşim verdi.Biz sadece gözyaşları ile elimizden birşey gelmeden izledik.
Çok umutlandığımız zamanlarda oldu ama başaramadık. 10 yaşında yüzüne bakmaya kıyamadığımız, adını söylerken burnumuzun direği sızladığı, güzeller güzeli kardeşimi kaybettik.(Hala yazarken bile burnumun direği sızlar.) Anneme öldüğünü söylediğimizdeki haykırışı hiç gitmez kulaklarımdan. O nasıl bir çığlıktı, evi mahalleyi inletti..hep ağladı hep ağladı hep ağladı
Biz hala yıkığız, biz hala ailecek bir araya gelip gülüp oynayamayız, biz hala birbirimizin yüzüne baktığında konuşmasakta, gözyaşlarımız dökülmese de ağlarız içten içe.
 Hayata küstü benim annem.Kahkaha atmayı unuttu, tebessümde kalır gülmeleri, hanımların toplanıp yaptığı günlere katılmaz çünkü içinde yarası vardır onun, evlat acısı...mecbur olmadığı hiçbir düğüne gitmez, gitsede oynamayı bırak elini bile çırpmaz. öyle sinema, eğlence istemez. O zamanlar ne kadar annemin haline üzülsemde ben annemi 3 sene önce anne olunca anladım.Keşke hiç susturmasaymışım annemi bağıra bağıra ağlasaymış.Yıksaymış etrafı, evi dökseymiş...Yaptırmadık, hep engelledik, hep içine attı kadın.Bazı sabahlar uyandığında gözleri balon gibi şişmiş olurdu, ne oldu diye sorduğumda hastayım kızım derdi.İnanmazdım ama inanmış gibi yapardım.Bilirdim sabaha kadar tek başına ağlardı..Keşke beraber ağlasaymış ama üzülürdüm sanki ağlamayınca acısı geçecek gibi, düşünmüyormuş gibi gelirdi. Kendi düğünümde çok ısrar ettim birazcık ortaya gelde oyna diye, ısrar etme kızım dedi ama yinede beni kırmayıp kolları yarı kalkık 1-2 dk döndü durdu.
3 senedir nasıl da pişmanım yaptıklarıma, anneme ağladığı için kızıp gitmelerime...
Ben seni anladım Annem, evlat nasıl birşeymiş anladım, bırak başımıza gelmeyi düşüncesi bile nasıl boğuyor insanı bunu anladım..Yıllrdır tebessümden öteye gitmeyen gülümsemelerinin altında yatan acıyı şimdi anladım...
Bu yazı daha çok uzar gider, hem ağlarım hem daha sayfalar dolusu yazarım. ama ben bu yazıyı Annemin duası ile kapatıyorum..
-ALLAHIM KİMSEYİ EVLADI İLE TERBİYE ETME.EVLATLARIMIZIN ACISINI BİZE GÖSTERME YARABBİM....... 








1 yorum: